Aklınızı Başınızdan Alacak Korkunç Mitolojik Yaratıklar

Aklınızı başınızdan alacak korkunç mitolojik yaratıklar günümüze kadar ulaşmayı başarmışlardır. Veba salgını yaratan, zehirleyen, karanlık güçleri olan birçok mitolojik karakter bizleri hala biraz da olsa tedirgin etmektedir. Eski çağlarda çok tanrılı inanca sahip olan topluluklar birçok hastalık, deprem gibi doğal afetleri tanrının gazabı olarak nitelendirmişlerdir. Onların deyimiyle ‘tanrıları kızdırmamak’ için ellerinden geleni yapmışlardır.

Hatta öyle ki her yıl onlar için en güzel meyve ve sebzeleri ayırarak tanrılarına armağan etmişlerdir. İlk çağlardan bu yana kendisinden daha güçlü bir varlığa inanma ihtiyacı hisseden insanlar kendi tanrılarını yaratarak, onları kutsamışlardır.

Şarap Tanrısı Dionysus Nasıl Eğlenirdi?

Mitolojik canlılar, aslında geçmiş yaşantıların dini inançlarını ortaya koymaktadır. Bunu kanıtlayan en önemli unsur ise, kurban edilen hayvan ya da sunulan güzel meyvelerdir. Efsanevi güçlere sahip olan bu karakterler yine insanoğlu tarafından süper güçlerle donatılmıştır. İnsanlar tarafından yaratılan bu tanrıların dikkat çeken bir başka unsuru ise çeşitli doğa olaylarıyla bütünleştirilmeleridir. Ve dönemin gerektirdiği koşullar nedeniyle alet yapımı konusunda oldukça geride olan insanoğlu özellikle bu tanrıları hayvan figürleriyle betimlemişlerdir. Bunun altında yatan sebep ise korkudur. Örneğin Satirler Yunan mitolojisinde yer almaktadır. Şarap tanrısı Dionysus'umüzik, dans ve vahşi gösterilerle eğlendirmek olan Satirlerin gövdelerinin belden aşağısı teke, belden üstü ise insan şeklindedir. Bu mitolojik yaratıklar flüt ile tasvir edilmektedir.

Periler Her Zaman İnsan Figürüyle Tasvir Edilirdi

Mitolojik yaratıklar korkunç olmalarının yanı sıra doğaüstü güçlere sahiptirler. İnsanoğlu anlamlandıramadığı her şeyi bir doğa olayına bağlayarak kendisini rahatlatmayı seçmiştir. Bunun yanı sıra periler de bu mitolojik yaratıklara dâhildir. Günümüzde güzel bir kavram olarak nitelendirilen geçmişe baktığımızda aslında hiç de öyle değildiler. Bu yaratıklar uçabilir, büyü yapabilir, geleceği görebilir ve felaket yaratabilirlerdi.

Genel olarak insan formunda tasvir edilmişlerdir. Günümüzde de popülaritesini koruyan varlıklardan birisi de ejderhalardır. Bu canlılar yılan biçiminde ya da dev kertenkele figürüyle tasvir edilmişlerdir. Dikenleri kuyruklu olarak tasvir edilen bu canlıların derileri pulludur. Günümüze kadar gelen ve herkesin aşina olduğu bilgiler arasında da ağızlarından ateş çıkarmaları bilinmektedir. Ancak batı ve doğu tasviri arasında fark bulunmaktadır. Bu da yaşayışın getirdiği bir biçim olarak karşımıza çıkar. Batı figürlerinde kanat varken doğu figürlerinde bulunmamaktadır.

Zeus’un Ateşini Nasıl Çaldılar?

Mitolojik olaylar tamamıyla doğal afetlerle özdeşleşmektedir. Anlamlandırılamayanı anlamlandırma çabasıdır. Örneğin mite göre, hayvanların bu kadar güçlü olmasının sebebi de Prometheus ve Epimetheus adında iki kardeştir. Bu iki kardeşten biri olan Prometheus insanları balçıktan ortaya çıkarırdı. Epimetheus ise onlara ruhlarını ve özelliklerini veririrdi.Ancak Epimetheus bu görevi sırasında tüm önemli özellikleri hayvanlara dağıtır. Sadece hayvanlar en uzağı görüyor, en hızlı onlar koşuyordu. İnsanlar bu yüzden savunmasız kalmıştı. Epimetheus kardeşi Prometheus’tan yardım istemeye karar verir.Prometheus, kardeşinin aksine zekası ve ileri görüşlülüğüyle öne çıkıyordu. Bir plan yapanPrometheus tanrıların babası olarak kabul edilen Zeus’un ateşini çalarak insanlığa bahşeder. Mitolojik kültürler aslında dönemin insanlarının yaşayışıyla doğru orantılı olarak ilerlemiştir.

Yeniden Doğan Phoenix

Mitolojik figürler arasında yerin alan Phoenix de kendisini yakarak yeniden hayata dönen bir kuştur. Tek olarak tasvir edilen bu figürün cinsiyeti erkektir. Bu Mısır kültüründe bulunan ateş kuşunun batıdaki karşılığıdır. Bu kuşun Habeş diyarında yaşadığına inanılırdı. Uzun ömürlü olmasının yanı sıra gözleri bir yıldızı andırırcasına parlaktı. Bu kuş ömrünün sonuna yaklaştığında yuvasına kapanırdı. Kızgın güneşin etkisiyle yuvası tutuşur. Ardından kendisini yakar. Sonrasında ise bu kuşun küllerinden bir yumurta doğar. Ondan da bir Phoenix çıkar. Bu sonsuz döngü devam eder. Mitlerde tekrar dirilmenin simgesi olarak tasvir edilir.